Tekne faciası: Yunanistan Europol’den yardım istedi

Yunanistan, yüzlerce sığınmacının hayatını kaybettiği tahmin edilen tekne kazasıyla ilgili soruşturmada Europol’den destek talep etti. Kayıp yüzlerce kişi için ise umutlar neredeyse tükendi.

Atina, Çarşamba günü Yunanistan açıklarında batan ve yüzlerce sığınmacı taşıyan tekneyle ilgili soruşturma kapsamında Avrupa Polis Teşkilatı (Europol)’nden yardım istedi.

Batık tekneyle ilgili soruşturma, insan kaçakçılığı suçundan tutuklanan dokuz şüpheli üzerinde yoğunlaşıyor. Bu şüpheliler, Mısırlı oldukları belirtilen ve yaşları 20 ile 40 arasında değişen kişilerden oluşuyor. Kurtulanların ifadeleri doğrultusunda belirlenen bu şüpheliler, insan kaçakçılığı yanı sıra taksirle ölüme sebebiyet verme ve suç örgütü kurma suçlarıyla suçlanıyor.

ERT’ye göre, bu şüphelilerin hafta başında mahkemeye çıkarılacakları ve son aylarda Libya’dan İtalya’ya yönelik 18 ayrı kaçakçılık olayına karışan bir çetenin üyesi oldukları iddia ediliyor.

Yunan yetkililer, Europol’ün yardımıyla kaçakçılık operasyonlarının arkasındaki kişileri tespit etmeyi umuyor.

Kathimerini gazetesi, tutuklanan şüphelilerden birinin teknede çalışmak için para aldığını itiraf ettiğini, diğerlerinin ise suçlamaları reddettiğini bildirdi.

Kazadan kurtulan göçmenler, tekneye binebilmek için 5-6 bin euro ödediklerini ifade etmişti.

Akdeniz’in en derin noktasında battı

Afrika’dan Avrupa’ya gitmek için yola çıkan teknede tahmini olarak 500 ila 700 kişi bulunuyordu. Batan tekneden 104 kişi kurtarılabildi, 78 kişinin ise cansız bedenine ulaşıldı.

Yunanistan sahil güvenlik görevlileri, diğer yolcuların güvertenin altında saklandığını ve teknenin suya gömülmesiyle birlikte hayatını kaybettiklerini belirtti.

Kaza, Mora Yarımadası’nın yaklaşık 90 kilometre güneybatısında meydana geldi. Teknenin battığı bölge, Akdeniz’in en derin noktası olan Calypso Çukuru üzerinde bulunuyor ve 5 bin metreden daha derin bir noktada olduğu için teknenin hiçbir zaman sudan çıkarılamama ihtimali olduğu da ifade ediliyor.

Yunanistan sahil güvenliği, arama kurtarma çalışmalarına Cumartesi günü de bir fırkateyn, üç devriye teknesi ve bir helikopterle devam etti. Ancak bölgedeki şiddetli rüzgarın çalışmaları etkilediği bildirildi.

Yunan medyasına göre, hayatta kalan başka bir kazazedeye ulaşma umutları neredeyse tamamen tükenmiş durumda olduğundan arama çalışmalarının bu hafta sonu kademeli olarak sonlandırılacağı iddia ediliyor.

Facia önlenebilir miydi?

Yardım kuruluşları, kazanın önlenebilir olduğunu savunurken Atina’nın teknede zamanında müdahale etmediği yönündeki eleştirilere yanıt vererek bu iddiaları reddetti.

Birleşmiş Milletler Mülteciler (BM) Yüksek Komiserliği Akdeniz Özel Temsilcisi Vincent Cochetel, Yunanistan’ın kazaya müdahale etmemesinin mantığa sığmadığını ifade etti. Cochetel, AFP’ye yaptığı açıklamada, uluslararası hukuka göre, Frontex’in teknenin zor durumda olduğunu tespit ettiği anda Yunan makamlarının kurtarma operasyonunu organize etmesi gerektiğini belirtti. Cochetel ayrıca, Frontex tarafından çekilen fotoğrafların, ağzına kadar dolu olan teknenin sürüklendiğini ve içindekilerin zor durumda olduğunu açıkça gösterdiğini söyledi.

BM, Cuma günü yaptığı açıklamada, yaşanan korkunç trajediye ilişkin detaylı bir soruşturma talep etti. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Jeremy Laurance, insan kaçakçılarının da soruşturulması ve adalet önüne çıkarılması gerektiğini vurguladı.

Yorum yapın